12 Mayıs – Üretim Paradoksu: Daha Fazla, Daha Azla (Verim artarken neden işler azalıyor?)
Peter Drucker’a göre gelişmiş ülkelerde üretim sektörü, 2020'ye kadar üretimini iki katına çıkarırken, bu alandaki istihdam oranı toplam iş gücünün %10–12’sine düşecek. Bu çarpıcı tablo, üretimdeki artışın artık daha fazla iş gücüne değil, daha iyi süreç tasarımına ve daha etkin sistemlere bağlı olduğunu gösteriyor. Yani üretimin artışı, istihdamın artışıyla paralel gitmiyor.
“Bugün verimliliği artıran şey otomasyon değil, üretime dair yepyeni düşünce biçimleridir.”
Lean üretim, yalın yönetim ve süreç odaklılık gibi kavramlar artık sadece operasyonel mükemmeliyetin değil; hayatta kalmanın da anahtarı. Ancak bu durum, aynı zamanda yeni bir sosyal sorunu da beraberinde getiriyor: Artan verimlilik sayesinde iş gücüne daha az ihtiyaç duyuluyor ve bu da nitelikli ama “atıl” çalışanlar yaratıyor.
Bu paradokstan çıkmanın yolu, firmaların sadece üretimi değil; insan kaynağını da yeniden yapılandırmasıdır. Otomasyonun yükselişi karşısında iş gücüne yapılacak en büyük yatırım, yeniden beceri kazandırmaktır. Sadece işten çıkarmak değil; işin biçimini, görev tanımlarını ve yetkinlik setlerini dönüştürmek bu çağın yöneticilik becerisidir.
Senin üretim ortamın, bu dönüşüme ayak uyduruyor mu; yoksa hâlâ eski ezberlerle daha çok çalışarak yetişmeye mi çalışıyor?